بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

قُلِ ٱدۡعُواْ ٱللَّهَ أَوِ ٱدۡعُواْ ٱلرَّحۡمَٰنَۖ أَيّٗا مَّا تَدۡعُواْ فَلَهُ ٱلۡأَسۡمَآءُ ٱلۡحُسۡنَىٰۚ وَلَا تَجۡهَرۡ بِصَلَاتِكَ وَلَا تُخَافِتۡ بِهَا وَٱبۡتَغِ بَيۡنَ ذَٰلِكَ سَبِيلٗا ١١٠

De ki: «Gerek Allah diye (ad verib) çağırın, gerek Rahman diye (habîbim) (ad verib) çağırın, hangisi ile çağırırsanız nihayet en güzel isimler Onundur». Namazında pek bağırma, sesini o kadar kısma da. İkisinin arası bir yol tut.

– Hasan Basri Çantay

وَقُلِ ٱلۡحَمۡدُ لِلَّهِ ٱلَّذِي لَمۡ يَتَّخِذۡ وَلَدٗا وَلَمۡ يَكُن لَّهُۥ شَرِيكٞ فِي ٱلۡمُلۡكِ وَلَمۡ يَكُن لَّهُۥ وَلِيّٞ مِّنَ ٱلذُّلِّۖ وَكَبِّرۡهُ تَكۡبِيرَۢا ١١١

(Şöyle) de: «Evlâd edinmeyen, mülk (ün) de hiç bir ortağı olmayan, züll (-ü aciz) den nâşî yardımcıya da (ihtiyâcı) bulunmayan Allaha hamd olsun». Onu büyük bil, büyüklükle an.

– Hasan Basri Çantay

AYARLAR
Okuyucu